- esâsen
- (A.)[ ﺎﺱﺎﺱا ]aslında.
Osmanli Türkçesİ sözlüğü . 2015.
Osmanli Türkçesİ sözlüğü . 2015.
esasen — zf., Ar. esāsen 1) Başından, temelinden, kökeninden 2) Zaten Esasen bende kabahat ki sizin gibi dönek insanlarla yola çıkmışım. O. C. Kaygılı 3) Nasıl olsa, gene Esasen, Mediha Hanım gelmese şimdi de hastayı yalnız bırakamayacaktım. H. E. Adıvar… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ESASEN — Kendiliğinden, aslından, temelinden … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ZÂTEN — Esâsen, aslında, asıl olarak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Çartəpə — Municipality … Wikipedia
zaten — zf., Ar. ẕāten Doğrusu, doğrusunu isterseniz, esasen, zati Başımıza ne gelirse hep bu herkese uymaktan gelir zaten... N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
telif etmek — 1) uzlaştırmak Eski insanlar, esasen bu iki hadiseyi telif etmişler. Y. K. Karaosmanoğlu 2) kitap yazmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
meşk vermek — ders vermek Esasen hemen onun meşk vereceği kızları getirmiş, ona takdim etmişti. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
suyunu çekmek — 1) yemek kaynayıp suyu kalmamak 2) tkz. tükenmek Esasen, paramız ... bu gidişle suyunu çekecek. E. E. Talu … Çağatay Osmanlı Sözlük
içine kurt düşmek — kendisine zararı dokunacak bir durum meydana geleceğinden kuşkulanmak Kız geçen cuma, pazardan geç geldiğinden beri esasen içine kurt düşmüştü. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
ABKARÎ — Mutlaka kusuru olmayan. Kâmil. * Bir kavmin seyyid ve şerifi, efendisi. Beşer san atı olmayan. * Çok güzellik. * Bir nevi döşek.(Abkari: Esasen abkar e mensub demektir. Ebu Suud ve sair tefsirlerin beyanına göre Abkar: Arabın zu münce bir Cin… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük